SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

VİTR BAHSİ

<< 1551 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ ح و حَدَّثَنَا أَحْمَدُ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ الْمَعْنَى عَنْ سَعْدِ بْنِ أَوْسٍ عَنْ بِلَالٍ الْعَبْسِيِّ عَنْ شُتَيْرِ بْنِ شَكَلٍ عَنْ أَبِيهِ فِي حَدِيثِ أَبِي أَحْمَدَ شَكَلِ بْنِ حُمَيْدٍ قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ عَلِّمْنِي دُعَاءً قَالَ قُلْ اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ سَمْعِي وَمِنْ شَرِّ بَصَرِي وَمِنْ شَرِّ لِسَانِي وَمِنْ شَرِّ قَلْبِي وَمِنْ شَرِّ مَنِيِّي

 

Şuteyr b. Şekel, babası Şekel b. Humeyd (r.a.)'den; onun şöyle dediğini haber verdi:

 

Ya Resûlallah, bana bir dua öğret, dedim.

 

"Allah'ım! Kulağımın, gözümün, dilimin, kalbimin ve menimin şerrinden sana sığınırım de" buyurdu.

 

 

İzah:

Nesâî, İsti'âze; Tirmizî, deavat

 

Şekel b. Humeyd el-Absî. Nebi s.a.v.’den hadis rivayet etmiştir. Kendisinden de sadece oğlu Şuteyr rivayette bulunmuştur. Ebu Davud, Nesâî, Tirmizi, İbn Mace, ve el-Edebu'l-müfred'de Buhârî kendisinden hadis nakletmîşlerdir. (Bilgi için bk. İbn Sa'd, Tabakat, VI, 45.)

 

Tirmizî bu hadis için "hasen-garibdir, bu senedden başka bir yolla bilmiyoruz, der.

 

Ebû Dâvûd hadisi Ahmed b. Hanbel'den işitmiş, Ahmed b. Hanbel ise, Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr ve Vekî’ olmak üzere iki ayrı üstaddan almıştır. Bunların rivayetleri mânâ itibariyle aynıdır. Rivayetin Muhammed b. Abdullah (Ebû Ahmed) kanalıyla gelen isnadında Şüteyr b. Şekel'in ba­basının Şekel b. Humeyd olduğu açıkça belirtilmiş, Vekf kanalıyla gelen is-nadda ise, Şekel b. Humeyd hiç anılmadan Şüteyr b. ŞekePin babasından

 

rivayet ettiği belirtilmiştir.

 

Hadis-i şerife göre Efendimiz üç duyu organı ile kalb ve meninin şerrin­den Allah'a sığınmayı tavsiye etmiştir. Şüphesiz bu duyu organlarının Al­lah'a sığınılacak serleri o organların kötülükleridir. Meselâ:

 

Kulağın şerri; hakkı duymamak iyiliği emr, kötülükten sakındıran söz­lere kulak asmamak, va'z ve nasihati dinlememek, yalan, iftira gibi günah

 

olan şeylere rağbet etmektir.

 

Gözün şerri: Bakılması haram olan yerlere bakmak, baktığına hakaret-

 

âmiz bir şekilde bakmak, ibret almak için bakılması gereken yer ve şeyler­den sarf-ı nazar etmektir.

 

Lisanın Şerri: Dil vasıtasıyla işlenen tüm günahları işlemek ve dilin ya­pabileceği hayırları terk etmektir. Yani dili maksadına aykırı kullanmaktır.

 

Yalan, küfür, gıybet, söz taşıma, kötülüğü emretme, hakaret etme, müslümanlara üzücü sözler sarfetme (vs.) dilin işleyebileceği günahlardandır. Ay­rıca Kur'an-ı Kerim okumak, Allah'ı zikretmek, hakkı tavsiye etmek, müslümanlann gönlünü alıcı sözler söylemek gibi dilin işleyeceği hayırları terk etmek de lisânın şerlerindendir.

 

Kalbin şerri: Kalbin Allah'tan başkasıyla, özellikle Allah'ın haram kıl­dığı şeylerle meşgul olmasıdır. Kin, kıskançlık, riya, büyüklük taslamak, buğz, düşmanlık (vs.) kalbin belli başlı şerlerindendir.

 

Meninin Şerri: Meniyi meşru olmayan yerlere akıtmaktır. Bundan mak­sat, zina olabileceği gibi, harama bakmak veya harama dokunmak gibi zi­nayı hazırlayan yollara akıtmayı da içine alabilir.

 

Meniden maksadın, meninin mahalli olan tenasül uzvu olması da muh­temeldir.